Geçtiğimiz yıllarda Hırvatistan’daki en büyük petrokimyasal tesisini, 2022 yılı başlarında ise Kanada’da aktif petrol üretimi yapan ve 2047 yılına kadar aksamadan üretim yapabilecek 2.7 milyar dolarlık bir petrol üretim tesisini yabancı sermayeli girişim grubu ile birlikte satın alan Murat Türel, dünyanın en büyük petrol ve gaz şirketleri ile görüşmeler sürdürdüklerini, bazıları ile ise anlaşma sağladıklarını dile getirdi.
Türel, Kanada’nın günde 4,6 milyon varil petrol ürettiğini, bunun yaklaşık 2 milyon varilini ise ihraç ettiğini belirterek Kanada petrolünün sektördeki önemine değindi. Bir Türk işadamı olarak dünyanın devleriyle kurulan bu tip ortaklıkların ise Türk iş adamlarının başarılarının Türkiye için uluslararası arenalarda olumlu etkileri olacağını vurguladı. Örnek çalışmalar yürüterek ve güçlü işbirlikleri yaparak Türkiye’de de petrol ve gaz sektöründeki üretim, depolama ve iletim tarafında önemli bir büyüme beklediklerini aktardı.
“Yeni Yatırımlar Geleceğe Dönük Beklentileri Büyütüyor”
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından yayınlanan “2021 Yılı Sonu İtibariyle Türkiye Ham Petrol Rezervleri” raporunda; ispatlanmış, muhtemel ve mümkün rezervler toplamına göre kalan üretilebilir petrolün 411.177.143 varil olduğu belirtildi. 2020 yılında yayınlanan Uluslararası Enerji Denge Tablosu’na göre ise Türkiye’nin birincil enerji arzları içerisinde petrol yüzde 28,7 ile ilk sırada yer alırken, ikinci sırayı yüzde 27,7 ile kömür, üçüncü sırayı ise yüzde 27 ile doğal gaz aldı. Türkiye’nin jeopolitik konumuna ve gelişen ekonomisine dikkat çeken Türel, Türkiye’nin aynı zamanda dünyanın önde gelen enerji tüketicilerinden biri olduğunu dile getirdi.
Sektörel etkinliklerini her geçen gün arttırdıklarını ve bunun yalnızca kendilerine değil, gelecekte Türkiye’ye de katkı sağlamasını umduklarını ifade eden Türel, daha önceki yatırımlarının yüzde 75’lik kısmı için uluslararası 5 bankadan sendikasyon kredisi aldıklarını ve söz konusu bankaların yeni petrol üretim yatırımlarına sendikasyon kredisi vermek için iştahı olduğunu açıkladı.
Türkiye’deki Keşifler Dünyadaki Enerji Dinamiklerini Değiştirecek
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 2021 Aralık dönemine ait olarak yayınlanan Petrol Piyasası Sektör Raporu’na göre Türkiye’nin ham petrol ithalat rakamları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45.9 arttı ve 2 milyon 980 bin 359 tona ulaştı. Petrol piyasasındaki toplam ihracat ise yüzde 57.3’lük bir artış gösterdi ve 1 milyon 139 bin 556 tona ulaştı. Türkiye’de birincil enerji arzı konusunda dışa bağımlılığın azaltılmasının önemine dikkat çeken Türel, 2020 yılındaki Sakarya doğalgaz saha keşfi ve 2021 yılında gerçekleşen Amasra-1 keşfinin bir yandan Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacağını, bir yandan da dünya enerji dinamiklerinde ciddi bir değişime yol açacağını ifade etti.
Uluslararası Enerji Denge Tablosu’ndaki verilere değinen Türel, 2020 yılında Türkiye’de birincil enerji arzı içerisindeki petrol ve doğal gaz oranının yüzde 55,7’ye ulaştığını ifade ederken, “Türkiye’de birincil enerji arzının yaklaşık yüzde 30’luk kısmı yerel üretimden karşılanıyor. Türkiye’de petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığının azaltılmasına yönelik politikaların yürütüldüğünü ve kendilerinin de bu bağımlılığı azaltmaya yönelik projeler geliştirmek istediklerini dile getiren Türel, “Yapılacak yatırımların dünyadaki enerji kaynaklarına daha kolay ulaşma ve gelecekte Türkiye’yi enerjide çok daha iyi bir konuma getirme konusunda fayda sağlayacağını düşündüğünü” söyledi.